Rakâık (kalbi incelten), vaaz ve zühd (dünyaya düşkünleşmeme) hususlarını konu edinir.
❝Ey genç! Dünya sevgisi kalbinde olduğu sürece, sâlihlerin hallerinden
hiç bir şeyi görmezsin.❞
Şeyh ʿAbdu’l-Ḳâdir Geylânî raḍıyallâhu ‘anhu
❝Kanaat; Nefsin (canın) kendisine kısmet edilmiş rızka rıza göstermesidir.❞
Hadîs hâfızı imâm Tirmizî
raḥmetullâhi ʿaleyh
❝Yararlı ilim, sendeki Allâh Teʿâlâ korkusunu artıran şeydir. ❞
İmâm Gazâlî
raḥmetullâhi ʿaleyh
❝Cahiller ilim ehline düşmandırlar.❞
İmâm Ali b. Ebî Tâlib
(kerramellâhu vechehû)
Bu zamanda bu cahiller nede çokturlar!
❝Günahlar, günahkarın boynunda olan bir zincirdir. O zinciri boynundan ancak Allâh’tan af dilemek ve tövbe çözer.❞
İbnu’l-Cevzî
raḥmetullâhi ʿaleyh
❝Şöyle denilirdi: ‚İnsanlardan akılları en çok (sağlam) kalanlar, Ḳurʾân’ı çokca okuyanlardır.’❞
ʿAbdulmelik
ibn ʿUmeyr
Anne-Babaya ağır eziyetler vermek ile başkalarına zulüm etmenin dünyadaki akıbetine dair büyük bir âlimin açıklaması
❝Sahibine (işleyene) dünyada cezâ görmeyi en çok hızlandıran şey, Anne-Babaya karşı ağır eziyetler vermek ve (genel olarak başkalarına) zulüm etmektir.❞
İmâm ʿAbdullâh el-Herarî
raḍıyallâhu ʿanhu
❝Anne, ülkenin hükümdârından daha çok kendisine saygı gösterilmesini hak eder.❞
İmâm el-Herarî
raḍıyallâhu ʿanh
❝Allâh’ın şeriatını savunmak, her hangi bir kişiyi savunmaktan daha layıktır.❞
Düzceli Muhammed Zâhid el-Kevserî
Günahkar olan Dîn kardeşimize karşı uygulanması tavsiye edilen muameleye dair
Sahâbe-i kirâm’dan olan Ebudderdâʾ (raḍıyallâhu ʿanhu) şöyle derdi:
❝Kardeşlerinizden birisi değişime uğrayıp günah işleyecek olursa, o halde onu bırakmayın, onu dışlamayın, ona öğüdün en güzelini öğütleyin ve ona karşı sabırlı olun. Şöyle ki, kardeş kâh eğrilik geçirir, kâh (Allâh’a itaatte) dosdoğru olur.❞
[Ebû Nuʿaym, Ḥilyetu’l-Evliyâʾ (4/232)]
❝Dört haslet kulu yükseltir; İlim, edep, iffet ve güvenilirlik.❞
İmâm Serrî es-Sekatî
raḍıyallâhu ʿanhu
❝Kabirdekilere ‚Temenni edin!‘ denilmiş olsaydı, Ramadân ayının bir gününü temenni ederlerdi.❞
İmâm İbnu’l-Cevzî
Arkadaşların en hayırlısına dair ilim ehlinin sözü
İlim ehli der ki:
„Arkadaşların en hayırlısı, seni Allâh’tan ötürü seven, sana Allâh korkusunu hatırlatan ve seni Allâh’ın gazabından (gazabına yani cezalandırmasına uğratan günahlardan) korkutandır.“
Arkadaşlık hakkında söylenen bazı sözlere dair
Arkadaşlık hakkında söylenmiş sözlerden biri şöyledir:
„Cahille arkadaşlık sıkıntıdır.“
Şöyle de denilmiştir:
„Adam, kendisini anlamayan kimse ile birlikte mescûndur (hapsedilmiştir)“
O halde kendine, öğrenmiş olup seni anlayan bir arkadaş seç, ki böylesi azîzdir.
❝İçinde olduğun sıkıntılı hâllerini değiştirmek istersen o halde içinde olduğun günahlı hâlleri değiştir (bırak).❞
İbnu’l-Cevzî
Bir Âlimin Evladına Ettiği Bazı Nasihatlere dair
Âlimlerden olan İbnu’l-Cevzî (Allâh ona rahmet eylesin) kendi evladına nasihatler ettiği bir eserinde kısmen şöyle demiştir:
„Nefsine karşı uyanık ol. Boş geçirdiğin şeyler için pişmanlık duy. Halen vakit varken kamil insanlar gibi olmaya çalıs.
Dalların halen yaş iken onları sulamaya devam et. Boşa geçen zamanını hatırla, çünkü bu, sana öğut icin yeterlidir. O (boş) vakit içerisinde tembelliğin lezzeti geçmiştir, üstelik fazilet dereceleri kaçırılmıştır. Selef-i Salih (bu ümmette ilk 300 yılda yaşamış sâlih insanlar) bütün faziletleri toplamayı severdi. Bir fazilet bile kaçırmış olsalardı, kaçırmış oldukları o fazilet için ağlarlardı…“
Her ne kadar güzel de olsa Ahmak olan kimseden uzak durulması gerektiği ile ilgili hikmet sahibi efendimiz Lukmân-ı Hekîm’in hikmetli bir sözüne dair
❝Güzellik sahibi de olsa ahmakla (aklı zayıf olanla) muaşeret etme (toplumsal ilişki içinde bulunma). Kılıca da bir bak, görünüşü ne de güzeldir, eziyeti ise ne de çoktur.❞
Lukmân-ı Hekîm
radıyallâhu ʿanh
Her zamanda bulunan türlü türlü velilere/ermişlere ve sayılarına dair
İmâm Ẕunnûn el-Mısrî Ebu’l-Feyḍ S̱evbân ibn İbrâhîm (vefatı: h. 245) raḍıyallâhu ʿanhu şöyle demiştir:
❝Neḳîbler (Nuḳabâʾ) üçyüzdür, Necîbler (Nucebâʾ) yetmiştir, Bedeller (Ebdâl) kırktır, en hayırlılar (Eḫyâr) yedidir, ʿUmde (Evtâd) dörttür, Ġavs̱ ise birdir.❞
Ḳutbu’l-Ġavs̱ Ehlullâh (Allâh’ın velileri) devletinin başkanıdır ve bir olur. O öldüğünde, Allâh velilerden birinin derecesini yükseltir ki, o Ġavs̱luk sancağını taşısın. Sonra ʿUmde yani Evtâd gelir ve onlar dört olurlar. Ḳutbu’l-Ġavs̱ onlardan biridir. Sonra kırk olan Bedeller gelir, yedi olan en hayırlılar o kırkın içerisinden olur ve dört olan Evtâd bu yedinin içerisinden olur. Sonra yetmiş olan Necîbler gelir ve kırk olan Bedeller onların içerisinden olur. Sonra üçyüz olan Neḳîbler gelir ve yetmiş olan Necîbler onların içerisinden olur.
Allâh bizlere onların tümünden yararlanmayı nasib etsin ve onların yardımlarını bizlere yetiştirsin
Öfkenin ilacına dair büyük bir âlimden güzel tavsiyeler
❝Öfkenin ilacı: Evvela öfkeli olanın işin aslını iyice öğrenmesi ve halini değiştirmesidir. Şöyle ki, konuşur halde ise susmalı, ayakta ise oturmalı ve oturur halde ise uzanmalıdır ki o (kanın) kaynaması sakinleşebilsin. Ve anında o mekandan çıkıp kendisine öfkelenmiş olduğu kimseden uzaklaşırsa daha uygun olur.❞
İbnu’l-Cevzî el-Bağdâdî
raḥmetullâhi ʿaleyh
Birine karşı öfkelenirken yapılmaması gerekenlere dair
❝Belirli bir kişiye öfkeli olanın, öfke halinde onu cezalandırması yakışık almaz, cezayı haketmiş olsa da.
Şöyle ki, kendisi sakinleşene kadar vakit geçirilir, ki ceza, yapılan kötülük kadar olsun, öfke kadar olmasın (çünkü öfke kadar olursa kişi haddini aşar ve küfre girmeye/Dinden çıkmaya varabilecek şekilde çok kötü şeyler olabilir).❞
İbnu’l-Cevzî el-Bağdâdî
raḥmetullâhi ʿaleyh
❝Öfkelenmenin sebebi, çoğunlukla kibirdir.❞
İbnu’l-Cevzî
el-Bağdâdî
raḥmetullâhi ʿaleyh
Çeşitli seslerin ve konuşma tarzlarının işaret ettiği ahlaklara dair
❝Sesi gür ve kalın olan cesurdur. Sözü yüksek ve hızlı olan kötü ahlaklı ve çok öfkelidir. Sesi alçak olan ise ötekinin (sesi yüksek olanın) zıttında olup o güzel ahlaklıdır. Sözü hızlı olan aceleci ve az anlayışlıdır.❞
Tıp uzmanı Ebûbekir er-Râzî
Müslüman birinin kalbine sevinci girdirmenin fazîletine dair
❝En fazîletli (erdemli) amellerden biri, müslümanlardan birinin kalbine sürûr’u (sevinci) girdirmektir.❞
İbnu’l-Hâc el-Fâsî
raḥmetullâhi ʿaleyh
Ayların en hayırlısı olan Ramadân ayının son kalan kısmını daha çok değerlendirmenin büyük önemine dair
İmâm İbnu’l-Cevzî (raḥmetullâhi ʿaleyh)
şöyle demiştir:
❝Muhakkak ki, at koşu alanındaki hedefine yaklaştığı zaman, müsabakayı (yarışmayı) kazanmak için var gücüyle çabasını harcar. O halde at senden daha uyanık halde olmasın (at akılsız iken öyle yapıyor da sen de akıl sahibi iken gaflete düşerek hayırlı işleri azami derecede yapmaktan geride kalmayasın). Muhakkak ki, ameller son yapılanlarla belirli sonuçlar alırlar. O halde sen güzelce (bu mübarek ayı) karşılamadıysan (başlarda bu ayda tembellik ettiysen, hayırlı amelleri az yaptıysan) umulur ki, güzelce veda edersin (var gücünle çokca hayır ve ibadet yapmak suretiyle, bu mübarek aya veda edersin).❞
Tâbiîn’in en büyüklerinden olan imâm Hasan el-Basrî (raḥmetullâhi ʿaleyh) şöyle demiştir:
❝Ömürden kalan kısmı (Allâh’a itaat ederek ve Onun yasakladığı şeylerden kaçınarak) güzelce geçir, böylece geçmişte olan günahlar af olunur. O halde kalan kısmı değerlendir. Şöyle ki, Allâh’ın rahmetine ne zaman kavuşacağını bilemezsin.❞