Klasik olan büyük bir hanefî mâtürîdî kelam âliminin ALLÂH Celle Celâluhû hakkında yaptığı çok önemli açıklamalarına dair
Büyük bir Kelâm âlimi olan hicrî 534 senesinde vefat eden Ebû İshâk Zâhid es-Saffâr (Allâh ona rahmet eylesin) „Telḫîṣu’l-edille li-ḳavâʿidi’t-tevḥîd“ adlı kitabında „Allâh’ın vasıflanmadığı/vasıflı olmadığı hususlar ve vasıflanmasının câiz (mümkün) olduğu hususlar hakkında“ şeklindeki başlık altında şöyle demiştir:
❝Şunu da bil ki, Allâh ‘azze ve celle hareket ve durgunluk ile vasıflanamaz, Onun „Durgun“ veya „Hareketli“ olduğu da söylenemez, çünkü hareket bir mekândan (yerden) diğer bir mekâna geçiştir. Durgunluk ise bir mekân içindeki kalıştır. Allâh’ın ise (hâşâ) başka bir mekânda olmaksızın bir mekânda olması ile veya her mekânda (heryede) olması ile vasıflandırılması câiz değildir. Ayrıca Allâh’ın renk almak, tad almak veya koku ile vasıflanması da aynı şekilde câiz değildir, çünkü bunlar arazlardandır (cisme mahsus olan sıfatlardandır). Ayrıca Onun şehvet ve lezzet (duymak) ile vasıflanması da câiz değildir, çünkü şehvet ile lezzet ihtiyacı gerektirir. Allâh ise ihtiyaçtan yücedir (münezzehtır, uzaktır). Onun acı çekmek ile vasıflanması da câiz değildir, çünkü acı çekmek bir zorunluluktur. Allâh ise zorunluluktan yücedir (münezzehtir, uzaktır).❞
Kaynak: Telḫîṣu’l-edille li-ḳavâʿidi’t-tevḥîd, s. 659
Bu âlimin ne kadar büyük bir âlim olduğu konusunda İslam Ansiklopedisinden bilgi edinebilir: